Yangın Yönetmeliği Kâğıt Üzerinde mi Kaldı Türkiye’deki Gerçek Durum
Yangın, önlem alınmadığında büyük felaketlere yol açabilen bir tehlikedir. Türkiye’de bu konuda yürürlükte olan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, binaların yangına karşı korunmasını, tahliye koşullarını ve yangın söndürme sistemlerini düzenleyen detaylı kurallar içermektedir. Ancak bu yönetmelik sahada gerçekten ne kadar uygulanıyor? Asıl sorun burada başlıyor.
Yönetmelik Var Ama Uygulama Ne Durumda?
Kağıt üzerinde yönetmelik oldukça kapsamlıdır. Yangın merdivenlerinden acil çıkışlara, yangın söndürme sistemlerinden bina içinde yanmaz malzeme kullanımına kadar pek çok kriter belirlenmiştir. Ancak yasaların varlığı kadar, sahadaki uygulanabilirliği de büyük önem taşır. Türkiye’de birçok bina hâlâ bu yönetmelik standartlarını karşılamamaktadır.
Özellikle küçük işletmeler, eski yapılar ve bazı konaklama tesisleri, yangın güvenliği açısından ciddi eksiklikler barındırmaktadır. Yönetmelik, bina sahipleri ve işletmecilere önemli sorumluluklar yüklese de, bu sorumlulukların ne kadar yerine getirildiği tartışmalıdır.
Bolu’daki Otel Yangını: Önlenebilir Bir Facia
21 Ocak’ta Bolu’da meydana gelen otel yangınında 78 kişi hayatını kaybetti. Türkiye’nin en büyük yangın facialarından biri olarak kayıtlara geçen bu olay, alınmayan önlemlerin nasıl bir felakete yol açabileceğini gösterdi.
İddialara göre, otelde yangın merdiveni ya hiç yoktu ya da kullanılamaz durumdaydı. Ayrıca, yangın alarm sistemlerinin çalışmadığı ve bina içinde yanıcı malzemelerin fazlasıyla bulunduğu da öne sürüldü. Bu tür ihmaller, sadece Bolu’daki otel özelinde bir sorun değil; Türkiye genelinde sıkça karşılaşılan bir güvenlik açığıdır. Ne yazık ki yangın facialarının ardından gündeme gelen eksiklikler, kısa süre içinde unutulmakta ve ancak yeni bir felaket yaşandığında tekrar konuşulmaktadır.
Denetimler ve Yaptırımlar Yeterli mi?
Resmi kayıtlara göre, belediyeler ve ilgili kurumlar binalarda yangın güvenliği denetimleri yapmaktadır. Ancak bu denetimlerin sıklığı, titizliği ve caydırıcılığı ciddi bir tartışma konusudur. Bazı binaların yangın güvenliği belgesi olmadan hizmete açıldığı, denetimlerin ise yalnızca formalite icabı gerçekleştirildiği sıkça gündeme gelmektedir. Öte yandan, birçok işletme yangın güvenliği için yapılması gereken harcamaları maliyet olarak gördüğünden, yönetmeliklere tam anlamıyla uymamakta ve ciddi riskler almaktadır. Örneğin, yangın söndürme sistemleri, alarm sistemleri veya duman dedektörleri zorunlu olmasına rağmen, bazı işletmeler bu sistemleri ya hiç kurmamakta ya da çalışır durumda tutmamaktadır.

Çözüm İçin Neler Yapılmalı?
Yangın güvenliği konusunda köklü bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç olduğu açıktır. Yönetmeliklerin yalnızca kağıt üzerinde kalmaması, gerçek anlamda sahaya yansıtılması gerekmektedir.
- Daha Sıkı Denetimler: Denetimlerin daha sıkı ve daha caydırıcı yaptırımlarla desteklenmesi elzemdir.
- Farkındalık Artırılmalı: İşletme sahipleri, bina yöneticileri ve vatandaşlar yangın güvenliği konusunda bilinçlendirilmeli, eğitilmelidir.
- Ciddi Yaptırımlar: Yönetmeliğe uymayan işletmelere yönelik cezalar artırılmalı ve eksikliklerin giderilmesi için kesin süreler verilmelidir.
Unutulmamalıdır ki yangın önlenebilir bir felakettir. Ancak bunun için yönetmeliklerin uygulanması, denetimlerin sıkılaştırılması ve herkesin sorumluluğunu yerine getirmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, benzer faciaların yaşanması kaçınılmaz olacaktır.
Nihat KARADENİZ
A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı
Çevre Görevlisi/Bilirkişi